31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler için süreç hızla işlerken CHP Genel Başkanı Özgür Özel aday belirleme süreci ve illerde yapılabilecek ittifaklara ilişkin açıklama yaptı.
Kısa Dalga’dan Kemal Göktaş ve Çağrı Sarı’nın sorularını yanıtlayan Özel, ittifaklar, adaylar, tartışmalı iller gibi pek çok soruya yanıt verdi. Özgür Özel, “Bizim yukarıda yapamadığımız işbirliklerinin beldelerde, ilçelerde, hatta mahallelerde bir işbirliğine dönüşebileceğini, buraları AKP’ye, MHP’ye, Cumhur İttifakı’na kaptırmamak üzerine bir büyük ittifaka dönüşebileceğini düşünüyorum. O açıdan da var gücümüzle çalışacağız” dedi.
Özgür Özel’in açıklamalarından başlıklar şöyle:
‘LİNCE UĞRAMAMAK İÇİN BUNLARIN PEŞİNE TAKILIRSAK TÜRKİYE’Yİ BU ADAMLARDAN KURTARAMAYIZ’
Yeni bir muhalefet anlayışı sergileyeceğinizi söylemiştiniz. Bunu “teröre karşı ortak bildiri” ve Can Atalay olayında bir ölçüde gösterdiniz. Yeni muhalefet anlayışının temel parametresi nedir?
“Çok simgesel bir şey söylemek gerekirse. AK Parti bir sürü hata yapıyor. Bu hatalar felaketlerle sonuçlanıyor. Bu bazen işte Gara operasyonundaki gibidir veya işte süresi, hedefleri kamuoyu tarafından bilinmeyen ne zaman biteceği bilinmeyen ve sorgulamaya kapalı tutulan Pençe Kilit operasyonundaki gibidir. Sonuçta ana muhalefet partisinin görevi halk adına sorular sormaktır en başta. Bu şehitler verildi ama bu şehitler verirken bir yanlış, bir hata, bir kusur var mı yok mu? Ben bu soruların cevaplarını duymak istiyorum. Diyorlar ki ‘biz size cevap vermeyiz ama siz gelin bizle birlikte bildiri imzalayın..’ O bildiri AK Parti’nin sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor ama göz önünden kaldırıyor, meşrulaştırıyor ve sorgulanamaz bir hale geliyor. ‘Madem sorgulayacaksın, niye imza attın’ noktasına geliyor? Ben AK Parti’nin peşine takınılan iş ne olursa olsun, hani onların deyimiyle milli mesele de olsa benim açımdan en riskli mesele de olsa ben AK Parti’nin peşine partiyi takmayı doğru bulmuyorum.
Ben o imzayı atmadığımda ertesi günkü şehit cenazesinde, hatta Yunus Emre, milletvekilimiz, bana bir gece önce ‘Burada imza atmayınca şehit cenazesinde size saldıracaklar, çelenklerimizi parçalayacaklar’ dedi. Dedim ki ‘Göze alıyorum…” Ertesi gün de dedim ki Yunus Emre’ye ‘Bak Manisa’da doğru bildin, 3 saattir hazırlanıyorlarmış. Bize saldıracaklar, belki de linç girişimi olacak ama biz linçe uğramamak için bunların peşine takılırsak ömrümüz bunların peşinde geçer. Türkiye’yi bu adamlardan kurtulamayız o yüzden’ dedim. Farklı ve sorumluluğu paylaşmayan, sorumluluğu sorgulayan bir siyaset izleyeceğiz. Bu her alanda böyle.”
‘KIYI ŞERİDİNE BİR HAT DAHA ÇEKMEK İSTİYORUM’
“Ben kıyı şeridine bir hat daha çekmek istiyorum. Yani Muğla’dan sonra Denizli, Manisa, Balıkesir ve Bursa kazanmaya yakın olduğumuz belediyeler. Oraya da özel bir önem vereceğiz. İç Anadolu’da Kastamonu’dan, Kırıkkale’den çok olumlu sinyaller alıyoruz anketlerde. Oralarla ilgili ümidimiz var. Birçok yerde çok sürpriz sonuçlar alabiliriz. Ama sonuçta en kötü ittifak, ittifaksızlıktan iyidir. Yani sonuçta, ittifak olmadığı noktada işler zorlaşır. O yüzden ben ittifakın seçmenler tarafından sahada kurulacağını ümit ediyorum ve ona inanıyoruz. Onun için çalışıyoruz.”
Yerel seçimlerde DEVA, Gelecek, Saadet Partisi gibi partilerle bir iş birliği söz konusu mu?
“Yerelin kendi dinamikleri kimle gerektiriyorsa onunla yerelde işbirlikleri yapılabilir. Biz buna açığız. Bir anlaşma yok ama örgütlerimize şu bilgiyi verdik, ilinizin, ilçenizin, beldenizin özelliklerine göre orada kendisi kazanmaya kendi bir gücü olan kazanmamıza katkı sağlayacak birisinin bize kaybettirmesi, potansiyeli olan bir partinin varlığı varsa onlarla yerel de görüşebilirsiniz. Orada çeşitli iş birlikleri olabilir ama biz yukarıdan bir şey yapmayacağız.”
‘DEM PERTİ’NİN KENT UZLAŞISI PERSPEKTİFİ BİZİM ADAY ARAYIŞIMIZA UYUYOR’
DEM Parti’nin İstanbul, Mersin, Adana gibi büyükşehirlerde ciddi bir oy potansiyelleri var. Seçim sonucunu da belirleyebilir nitelikte. Orada işbirliği görüşmesi sürüyor mu?
“Biz bir nezaket ziyaretinde bulunduk. Orada her şeyi konuştuk. ‘Heyetler oluşturalım, birlikte iş birliği görüşmeleri yapalım’ yerine, bir başka perspektif dedik. O perspektifin sonucunda DEM Parti Meclis bildirisinde ‘Kent uzlaşısı’ tanımlaması var. Yani, kente karşı suç işlemeyecek, doğayı koruyacak, talana karşı çıkacak, yolsuzluğa bırakmayacak ve meseleye bizim baktığımız yerden bakan yöneticilere destek verecekler. Biz de kent uzlaşılarını sağlayabilecek adayların veya üzerinde kentin uzlaşabileceği adayların arayışı içindeyiz. Bu iki perspektif birbiriyle uyuşuyor. O anlamda ben İstanbul’dan, Mersin’den, Adana’dan Kürt seçmenin oy kullanacağı yerlerde, sonuca etki edebileceği yerlerde ümitsiz değilim.”
Peki DEM Parti “kent uzlaşısı” kapsamında oralarda aday mı çıkarmayacak, CHP’yi mi destekleyecek?
“Ben öyle bir şey demedim. Onlar da demedi. Onlar, ‘kent uzlaşısı’ tarif ediyor. Ben de kentin uzlaşıya varabileceği belediye başkanları arıyorum. Onu söyledim. Yani iki partinin perspektifleri birbirine uyumlu olabilir. Bu da iyi bir şeydir.”
O zaman bu uyumla bir işbirliği de çıkartabilir…
“Yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin gösterdiği adaylar üzerinde bir kent uzlaşısı oluyorsa bu bizi çok mutlu eden bir şey olur.”
‘TANJU ÖZCAN’I 3 KONUDA UYARDIK’
Kurultay öncesinde Bolu il yönetimi Tanju Özcan adına Kemal Bey’le gelmiş, görüşmüş ve Kemal Bey de 100. yıl kapsamında kendilerini affedebileceklerini söylemiş ve bir anlaşma olmuş. Yani böyle bir şey olmuştu. Bunu gelip bana söylediğinde, “Ben bunu bir Kemal Bey’e sorarım” dedim. Hatta eleştirdiler beni “Kemal Bey’e mi soracaksın” diye. Genel başkanın orada verdiği bir söz ve Bolu’yu bir başka aday da kazanmıyor zaten. Ben Kemal Bey’e sordum, Kemal Bey de “böyle bir görüşme oldu” dedi. Devamlılık açısından yapılan bir şey. Almadan önce kendisiyle çok net konuştum. Bundan sonraki süreçte, “genel siyasete dair bir şey yapmayacağı, yerelde rekor oy alacağını ve bundan sonra belli konularda partiyi zora sokacak bir şey yapmayacağı” sözünü verdi.
İZMİR ADAYI: EN ZOR TAYİN, AMİRAL GEMİSİNE YAPILIR
“Özel çalışıyoruz İzmir’e. Anketler yeni yapılıyor. İzmir’e 46 milletvekili yolladık. Ekrem Bey İstanbul’a yoğun çalışıyor. Ekrem Bey’in içinde İzmir geçen bir cümle kurduğunu duymadım. O İstanbul’a konsantre olmuş durumda. Mansur Bey Ankara’ya yoğun çalışıyor. Ben İzmir’e yoğun çalışıyorum. İzmir benim memleketim. 10 yaşından 24 yaşına kadar orada büyüdüm. MYK üyeleri, il başkanımız oturup konuşuyoruz. İzmir’e özel gayret gösteriyorum. Özel çalışıyorum çünkü, amiral gemisidir, sancak taşıyor. Deniz kuvvetlerinde en zor tayin amiral gemisine yapılan tayindir. Tunç Soyer’in şu ana kadar aday gösterilmemiş olması aday gösterilmeyecek anlamına gelmiyor, gösterilecek anlamına da gelmiyor. Anketler yeni yapıldı. 46 milletvekili raporlarını yazıyorlar. İzmir dosyasını yeni açıyoruz.
(KAYNAK)