İsrail devletini Filistin’de işlediği suçlara rağmen savunan Almanya, yaklaşık 100 yıl önce Namibya’da tarihin en kanlı soykırımlarından birine imza attı. Günümüzde İsrail aleyhine Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı soykırım davasına müdahil olma isteği sonrası Namibyalılar, Almanya’nın soykırım tarihini yeniden hatırlatan açıklamalar yaptı.
20.YÜZYILIN İLK SOYKIRIMI
Tarihçilerin, 20. yüzyılın ilk soykırımı olarak nitelendirdiği katliam, sömürgeci Alman güçleri tarafından 1904-1908 yılları arasında Namibya’nın yerli Herero ve Nama halklarına yönelik yapıldı. Katliamın üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen Almanya yerli halka hala tazminat ödemedi.
BİR ULUSUN YÜZDE YETMİŞİNİ KATLETTİLER
Almanların topraklarını gasp etmesine karşı direnen halkların hedef alındığı soykırımda, en az 65 bin Herero ve 10 bin Nama öldürüldü. Soykırım neticesinde, Hererolar nüfuslarının en az yüzde 70’ini, Namalar ise nüfuslarının en az yüzde 50’sini yitirdi.
‘ALMANYA ARTIK SOYKIRIMI TANIMALI’
Namibya, 1990’da bağımsızlığını kazanmasının ardından, Almanya’nın ülkede gerçekleştirdiği soykırımın tanınması için girişim başlattı. Ülkede, 2004’te vahşetin 100. yılında soykırımın tanınması yolunda çok daha güçlü sesler yükselmeye başladı.
BAKAN ÖZÜR DİLEDİ AMA…
O dönem Namibya’yı ziyaret eden Almanya Kalkınma Yardımları Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul, soykırımı kabul ederek özür diledi.
TAZMİNATA HAYIR DEDİLER
2011 yılına kadar devam eden görüşmelerden sonra Almanya, yerli halka ait 20 kafatasını iade etti. Tazminat ödemeyi reddeden Almanya maddi yardım yapma sözü verdi.
SOYKIRIM TARİHİYLE YÜZLEŞMEK ZORUNDA KALDILAR
Herero ve Nama liderlerinin yanı sıra Alman tarihçiler ve sol eğilimli siyasetçilerin konuyu yeniden gündeme getirmesiyle Almanya bir kez daha soykırım tarihiyle yüzleşmek zorunda kaldı.
‘RESMİ SOYKIRIM’
Berlin hükümeti, 2021’de Namibya’da işlenen suçları soykırım olarak kabul etse de tazminat ödemeyi kabul etmedi. O dönem Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, yaptığı yazılı açıklamada, “Bu olaylara bugünden itibaren resmi olarak soykırım diyeceğiz.” dedi.
Bakan Maas, soykırım ile ilgili Namibya ile 5 yıldır müzakere ettiklerini belirterek “Almanya’nın tarihi ve ahlaki sorumluluğu dışında, Namibya’dan ve mağdurlardan bizi affetmelerini isteyeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı. Maas, 30 yıl içinde kurbanların torunlarını desteklemek için 1,35 milyar dolar kalkınma yardımı sağlamayı da taahhüt etmişti.
HÜKÜMET YARDIMA EVET DEDİ AMA MUHALEFET KABUL ETMEDİ
Namibya hükümeti Almanya’nın özür ve yardım teklifini memnuniyetle karşılarken, Nama Geleneksel Liderler Birliği (NTLA) ve Ovaherero Geleneksel Otoritesi (OTA) “yardım” teklifine karşı çıktı.
‘ANLAŞMA BİR İHANET’
Yerel temsilciler, hükümet ile Almanya arasında yapılan anlaşmayı ihanet olarak niteleyerek soykırım tazminatına ilişkin müzakerelerde haklarının savunulmadığını ifade etti.
Herero Şefi Vekuii Rukoro, Almanya’nın tazminat ödemekten kaçmak için başka yollara başvurduğu belirterek atalarının kanı için bu anlaşmanın yeterli olmadığını, mücadeleye devam edeceklerini söylemişti.
‘SUNDUKLARI BAHANELER ATALARIMIZA HAKARET’
Almanya’nın tazminat ödememek için “inşa” ve “kalkınma” gibi kavramları kullandığını ifade eden Rukoro, “Bu, atalarımıza hakarettir” diye tepki göstermişti.
HÜKÜMETE DESTEK VERMEYECEKLER
Nama Halk Liderleri Birliği (NTLA) Başkanı Johannes Isaack, hükümetin anlaşmayı kabul etmesini şaşkınlıkla karşıladıklarını belirterek destek vermeyeceklerini açıkladı. Herero ve Nama kurbanlarının torunları da Almanya, liderlerinin karşılarına çıkıp özür dilemedikleri sürece, söz konusu özürleri kabul etmeyeceklerini vurguladı.
1904-1908 YILLARI ARASINDA NE OLDU?
20. yüzyılın ilk soykırımı olarak nitelendirilen olay, Afrika’nın güneybatısında bulunan Namibya’da gerçekleşti.
Alman Güneybatı Afrika sömürge yönetimindeki birliklerin komutanı olan Lothar von Trotha, Ekim 1904’te soykırım emri vererek Namibya topraklarının gasp edilmesine direnen halkın çoğunluğunu katletti. Toprakları ve hayvanları gasp edilen yerli halk ya vurularak ya da asılarak öldürüldü. Yüzlerce yerli de kamplarda ölüme terk edildi.
AÇLIK VE SUSUZLUĞA TERK EDİLDİLER
Tarihi kaynakların verdiği bilgilere göre, soykırımda Namibyalılar, Kalahari Çölü’nde mahsur kaldı. Almanların su kuyularını kapatması veya zehirlemesi sonucu yüzlerce kişinin açlıktan ve susuzluktan öldüğü ileri sürülüyor.
‘ALMANYA’YA DA SOYKIRIM DAVASI AÇILMALI’
İsrail’in Gazze’deki saldırılarını kınayan NTLA ve OTA liderleri, yayımladıkları ortak açıklamada, “Bizler Nama ve Ovaherero halkları olarak tıpkı bugün İsrail’in Filistin’e yaptığı gibi Alman İmparatorluğu tarafından aynı soykırıma maruz bırakıldık.” ifadesini kullandı. Herero ve Nama halklarının temsilcileri ayrıca hükümete Uluslararası Adalet Divanında (UAD) Almanya’ya dava açma çağrısında bulundu.