Ege Denizi’nde 28 Ocak itibariyle yoğunlaşan sismik hareketlilik sonucunda bölgedeki deprem sayısı 500’ü geçti.
Yunanistan’ın Santorini Adası’nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda yoğunlaşan ve derinlikleri 5 ila 25 kilometre arasında değişen depremler, Ege’ye kıyısı olan illerde tsunami riskini de gündeme getirdi.
Depremlerin tektonik hareketlilik nedeniyle mi volkanik patlamanın öncüsü mü olduğunun araştırıldığını ve kısa sürede ortaya çıkarılacağını ifade eden Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, “Tektonik bir deprem ise meydana gelebilecek depremde deprem dalgalarının İzmir ve çevresindeki binalara etkisinin çok ciddi olmayacağını, 2020 depremindeki gibi bir durumun söz konusu olmayacağını söyleyebiliriz. Volkanik bir patlama meydana gelirse de tsunamiye sebep verecek bir durumun olmayacağını söyleyebiliriz. Çünkü volkanik patlamalar tsunami oluşturmaz. Tektonik depremler tsunami olmasına sebebiyet verebilir. 6.9 büyüklüğünde 65 kilometre uzaklığında meydana gelen depremin Seferihisar sahillerinde 30-40 santim yükseklikte su taşkınına sebep olduğunu düşünürsek, 200 kilometre uzaklıktaki bir depremin çok da fazla zarar vereceğini hele ki can kaybına sebebiyet vereceğini söyleyemeyiz” ifadelerini kullandı.
‘İZMİR’DE ZEMİN NEDENİYLE UFAK BİR DEPREM BİLE YÜKSEK HİSSEDİLİYOR’
İzmir’in zemin özelliği ve yapı stokunun eski olması nedeniyle vatandaşların ufak bir depremi bile yüksek hissettiğini, bunun korku ve paniğe sebebiyet verdiğini belirten Öziçer, “Ege Bölgesi ve çevresindeki vatandaşlarımız olabilecek her türlü sismik aktiviteden kaynaklı korku ve paniğe kapılmadan, gündelik hayatlarını etkileyebilecek bir duruma sebebiyet vermeden temkinli şekilde hayatlarına devam edebilirler” dedi.
‘DEPREMLER DEVAM EDEBİLİR’
Tsunaminin büyüklüğü ve yüksekliğinin, meydana gelebilecek depremin büyüklüğü, zamanı, uzunluğu ve odak mesafesine göre değişeceğini belirten Öziçer, “Tsunamiyi engellemek açısından İzmir’de büyükşehir dalga kıranlarla ilgili çalışma yapıyor. Sahil kesimindeki tüm illerin de dalgakıran ile tsunami ve su taşkınlıklarını biraz daha önleyebilmek için tedbir alabilirler” diye konuştu.
Ege Denizi’nde depremlerin devam edebileceğini söyleyen Öziçer, art arda meydana gelen depremlerin bölgede çok büyük bir depremin oluşmasını engelleyebilecek enerji boşalımı sağladığını da belirtti.
